top of page

Geleceği İnşa Etmenin Şifreleri: Veri, Güven ve İnsan

Google ve Facebook gibi teknoloji devlerinde edindiği deneyimlerle bugün sektörünün lideri konumunda olan Dubai merkezli Property Finder’ı yöneten Ari Keşişoğlu, geleceğin liderlik ve teknoloji vizyonunu anlatıyor. Ona göre sürdürülebilir başarı; veriye dayalı kararlar, insan odaklı ekipler ve güvene dayanan bir kültürle mümkün. Yapay zekâ, büyük veri ve şeffaflık kavramlarını emlak sektöründe dönüştürücü araçlara dönüştüren Keşişoğlu, teknolojiyi insan sezgisiyle birleştiren yeni bir profesyonellik tanımı yapıyor.

Global teknoloji devlerinde edindiği deneyimlerle bölgesel inovasyonu şekillendiren bir lider: Ari Keşişoğlu. Türkiye’de başlayan girişimcilik yolculuğu onu Google ve Facebook gibi şirketlerde önemli görevler üstlenmeye, ardından ise Dubai merkezli bir teknoloji şirketi olan Property Finder’a taşıdı. Yapay zekânın ve büyük verinin dönüştürdüğü emlak sektöründe, sadece teknolojiyi değil, insanı da merkeze alan bir liderlik anlayışıyla hareket ediyor. Onun için liderlik, yüksek standartları yerel kültürlerle uyum içinde sürdürmek kadar, olağanüstü yetenekleri keşfetmek ve onları geliştirmekle de ilgili. Bu röportajda Keşişoğlu, geçmişin birikimini bugünün vizyonuyla harmanlayarak geleceğe nasıl yön verdiğini anlatıyor. Hem bireysel hem kolektif başarıya dair çarpıcı düşünceler içeren bu sohbet, teknoloji çağında liderliğin anlamını yeniden tanımlıyor.


Kariyer yolculuğunuz Türkiye’de kendi girişiminizle başlıyor, ardından Google ve Facebook gibi global teknoloji devlerinde önemli görevler üstleniyorsunuz. Bu deneyimler, bugün Dubai merkezli bir teknoloji şirketini yönetme biçiminizi nasıl etkiliyor?


Her adımım iş kurmak ve büyütmek konusunda bana yeni şeyler öğretti. Türkiye'de bir start up ile başlamak bana girişimciliğin temellerini gösterdi - açıkçası böyle bir tecrübede hayatta kalmanın her karara bağlı olduğunu çok hızlı öğreniyorsunuz. Google'da veri odaklı karar verme ve sistematik yaklaşımların inanılmaz sonuçları beraberinde getirdiğine bizzat tanık oldum. Facebook ise bana çeşitli küresel toplulukları birleştirmenin gücünü ve farklı bölgelerde kültürel adaptasyonun önemini öğretti. Bu deneyimler Property Finder'ı nasıl yönettiğimi derinden etkiliyor. Girişimcilik günlerimden öğrendiğim "sahiplik mentalitesi" dediğim yaklaşımı korudum. Bundan kastım ekipteki herkesin bir şirket ortağı gibi düşünmesi ve “hareket” yerine “ilerlemeye” odaklanması, yani sadece meşgul olmak yerine sürekli anlamlı sonuçlara doğru ilerlemesi. Google'dan veri odağı takıntımı ve teknolojinin kendi başına özellik yaratmak için değil, gerçek sorunları çözmek için olması gerektiği felsefesini öğrendim. Facebook da bana MENA kadar çeşitli bir bölgede yerel nüansları derinden anlamanın şart olduğunu, aynı zamanda küresel standartları koruma gereğini öğretti. En önemlisi, tüm bu deneyimler çalışana odaklanmanın her şey olduğunu pekiştirdi- dünyanın en iyi stratejisine sahip olabilirsiniz, ama bu stratejiyi uygulayacak olağanüstü insanlarla beraber çalışmadan asla büyük sonuçlar elde edemezsiniz.


HER KARARA BAĞLI HAYATTA KALMAK


Dubai’de çalışmak ve yaşamak size nasıl bir vizyon kazandırdı? Sizce Türkiye ile Dubai’deki iş yapma kültürü arasında en belirgin farklar neler?

Dubai'ye geçişimde aslında bir detay var- çalışmaya Türkiye'de başladım ama kariyerimde en kısa Türkiye’de kaldım. Dubai'ye gelmeden önce Google'ın Londra ofisinde beş yıldan fazla çalıştım. Bu Google'ın erken dönem uluslararası büyümesi dönemiydi ve bu sürede beni en çok etkileyen şey, Google ve Facebook gibi şirketlerin coğrafyaya bakılmaksızın olağanüstü yüksek standartları nasıl koruduğuydu. Bu şirketler için mükemmellik çıtası Londra'da, Dubai'de ya da başka herhangi bir coğrafyada asla değişmiyordu- bu beni o zaman benim için yeni olan bir fikir üzerinde çok düşündürmeye başladı: mükemmellik hem her yerde mümkün hem de kültürel sınırları aşan bir dil. Bu da Property Finder'a katıldığımda uyguladığım en temel felsefelerden biri oldu. Property Finder'da ister veri kalitemiz, ister ürün inovasyonumuz ister operasyonel disiplinimiz olsun her konuda bu standardı korumak için çok çalıştık. Bununla beraber Türkiye, Londra ve Dubai'de çalışırken öğrendiğim çok önemli bir şey daha var: mükemmellik çıtası sabit kalırken, insanları nasıl yönettiğiniz ve onlarla nasıl ilişkiler kurduğunuz yerel kültüre uyum sağlamalı. Dubai'nin iş ortamı inanılmaz dinamik ve çeşitli, bu da onlarca farklı ülkeden yetenekleri bir araya getirmek için daha işbirlikçi ve kapsayıcı bir yaklaşım gerektiriyor. Ama bence liderlik stilindeki bu kültürel adaptasyon asla yaptığımız her şeyde dünya standartlarında olma hedefinden taviz vermeyi gerektirmiyor.


VERİ GÜVEN YARATIR


Şu anda Property Finder gibi yenilikçi bir platformun liderliğini yürütüyorsunuz. Yapay zekâ, makine öğrenimi ve büyük veri gibi teknolojilerin emlak sektöründe nasıl bir değişim yarattığını gözlemliyorsunuz?

Property Finder'da güven temel prensiplerimizden biri; yaptığımız her şeyin altında güven yatıyor ve teknoloji de güven inşa etmenin yollarından biri. Bu hem ev arayanlar hem ev sahipleri hem de emlakçılara karşı olan yaklaşımımızda geçerli. Biz her zaman güven inşa etmenin daha sağlıklı, daha şeffaf bir emlak pazarı yaratmak için temel olduğuna inandık. Bu inancın doğru olduğuna dair kanıtları pek çok kere gördük; örneğin 2023'te UAE Yaşam Araştırması anketimizden çıkan en net sonuçlardan biri emlak alma, satma veya kiralama sürecinden geçen herkesin şeffaflık istediği oldu. Araştırmamıza katılanlar bize veriye dayalı endekslerin güven inşa etmeye, güveni artırmaya ve kendi kararlarını desteklemeye yardım edeceğini söyledi. Dediğim gibi teknoloji güven yaratmakta büyük rol oynuyor. İster yapay zeka ister makine öğrenimi, ister gerçek zamanlı veri analitiği olsun, karmaşık olabilecek pazar verilerini kullanıcılarımız için anlamlı ve uygulanabilir hale getirmek için kullanıyoruz. Veriye erişimin zor veya anlaşılması güç olduğu bir dünyadan, komplike bilgilerin kolayca anlaşılabilir bir şekilde parmaklarınızın ucunda olduğu bir dünyaya geçtik- bu oyunun kurallarını değiştiriyor. Bununla birlikte bu sektör hiç durmuyor. Ev arayanların talebi sürekli değişiyor ve beklentileri de aynı hızla gelişiyor. Bu yüzden sürekli inovasyon yapıyoruz. “teknoloji için teknoloji” yapmaya inanmıyoruz, insanların gerçekten daha iyi kararlar almasına yardım eden araçlar ve özellikler geliştiriyoruz.


MENA BÖLGESİNİN TARTIŞMASIZ LİDERİYİZ


SuperAgent ve DataGuru gibi projelerin arkasındaki vizyon nedir?

Property Finder'da kendimize çok iddialı bir amaç belirledik: "Bölgede yaşamayı iyiye doğru değiştirmek." Bunun başlangıç noktası ev arayanların ihtiyaçlarını anlamak ve yenilikçi teknoloji ile kapsamlı pazar verilerini birleştiren kusursuz, güvenilir bir hizmet sunmak. Bu yalnız bir yolculuk değil; emlak bürosu iş ortaklarımız ve diğer önemli paydaşlarla yakın iş birliği içinde bu amacı hayata geçiriyoruz. Price Insights, Mortgage Finder, Data Guru ve SuperAgent gibi ürünlerimiz aracılığıyla detaylı, doğru pazar verileri sağlayan yapay zeka ve makine öğrenimi destekli çözümler geliştirdik. SuperAgent MENA bölgesinin ilk yapay zeka destekli emlakçı sıralama sistemi olarak oyunun kurallarını değiştirdi. Bu ürün milyonlarca veri noktasını dikkate alıyor ve yüksek performans gösteren emlakçıları belirleyerek, tüketicilerin birlikte çalışacakları emlakçılar hakkında bilinçli kararlar almasını sağlıyor. Kullanıcı perspektifinden bakıldığında, tüketiciler bir SuperAgent ile çalıştıklarında daha yüksek kalitede bir deneyim yaşayacaklarını biliyor. Bu da sektör genelinde çok güzel bir etki yaratıyor: emlakçılar SuperAgent olabilmek için hizmet kalitelerini arttırıyorlar. Pazar şeffaflığını artırmak için ayrıca regülatörlerle de yakın çalışıyoruz. Bu doğrultuda regülatörlerle iş birliği yaparak Data Guru gibi emlak pazarı hakkında trend bilgilerini paylaştığımız ürünler yarattık. Kullanıcılar için bu, fiyatın dışında bir işlemi desteklemek için ihtiyaç duyacakları tüm bilgilerin kaynağı olarak hizmet ediyor- geçmiş fiyatlandırmayı, mahalle bilgilerini ve diğer benzer seçeneklerin karşılaştırmalı bilgilerini dikkate alıyor.


Property Finder'ın bölgesel etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sadece BAE değil, çevre ülkelerde de aktif misiniz?

Platformlarımızda aylık 10 milyonun üzerinde ziyaretçi görüyoruz. Oturumlarda yüzde 20, ilanlarda da yüzde 34 yıllık büyüme var. Bu büyümenin en güzel yanı emlak sektöründeki gerçek talep tarafından desteklenmesi. BAE nüfusu 2000'de 3,5 milyondan 2025'te neredeyse 10 milyona çıktı. Bu da emlak pazarı için çok güçlü bir temel oluşturuyor. Ayrıca Dubai ve Abu Dabi’nin 2024 Küresel Emlak Şeffaflığı Endeksi'nde ilk beş gelişen şehir arasında yer alması gibi şeffaflık iyileştirmeleri de gerçek talep yaratıyor. İleriye baktığımızda, genişleme stratejimiz yeni pazarlara hızlıca girmeye odaklanmak yerine halihazırda faaliyet gösterdiğimiz ülkelere gelişmiş BAE teknolojimizi götürmeye odaklanıyor. Bu yaklaşımı Türkiye'deki Hepsiemlak ile stratejik iş ortaklığımızla gösterdik. Suudi Arabistan'ın hızla gelişen emlak pazarında ülkenin 2030 vizyonu ile mükemmel bir uyum içinde önemli fırsatlar görüyoruz. Mısır'ın büyüyen emlak sektöründe de büyük fırsatlar var. Amacımız bölgenin önde gelen teknoloji şirketi olmak. Bu sadece emlak sektörü için değil teknoloji sektörü için de önemli: bölgenin dünya standartlarında teknoloji şirketleri üretebileceğini kanıtlamak istiyoruz. Önümüzdeki üç yılda Property Finder'ı temel pazarlarımızda tartışmasız lider olarak görüyorum.


ZORLUKLAR HEYECAN VERİYOR


Sizce iyi bir lideri tanımlayan en önemli özellik nedir? Kendi liderlik tarzınızı birkaç kelimeyle tarif etseniz ne söylersiniz? Ekibinize en çok hangi konuda ilham vermek istersiniz?

Ben iyi bir lideri tanımlayan en önemli özelliğin çevresine olağanüstü yetenekleri toplayabilme ve onları geliştirme becerisi olduğuna inanıyorum. Aynı zamanda herkesin çalışacağı alanda en iyi sonuçları ortaya çıkarabileceği bir ortam yaratmak da çok önemli. Dünyanın en iyi stratejisine sahip olabilirsiniz ama bunu mükemmellikle uygulayacak doğru insanlar olmadan asla çığır açan sonuçlar elde edemezsiniz. Bu sadece işe almaktan da öte - herkeste en iyiyi ortaya çıkaracak sistemler ve kültür yaratmakla ilgili. Kendi liderlik tarzımı birkaç kelimeyle tarif edecek olursam, üç temel sorumluluk etrafında şekilleniyor derim: olağanüstü yetenekleri çekmek, onlarla çalışıp gelişebilecekleri ve en iyi performanslarını ortaya koyabilecekleri bir ortam oluşturmak ve şirketimizin geleceğini şekillendiren "imkansız kararları" vermek- özellikle de geçmiş veriler ve deneyimler net bir yol göstermediğinde. Bana özellikle hepimizi konfor alanlarımızın ötesine iten ama hedefleri gerçekdışı hale getirmeyen karmaşık zorluklar heyecan veriyor. En büyük büyümenin bu bahsettiğim zorlandığımız ama başarının hala ulaşılabilir olduğu o "zorlanma alanında" gerçekleştiğine inanıyorum. Ekibime en çok ilham vermek istediğim şey "önce geleceği düşünme" yaklaşımını sahiplik veya şirket ortaklığı mantalitesiyle birleştirmek.


BANA İSTANBUL’DAKİ GİBİ BİR EV BUL


Teknolojinin hızla evrildiği bu dönemde, sizin kişisel olarak en çok heyecan duyduğunuz gelişme nedir?

Hiç şüphesiz yapay zeka ama belki de herkesin düşündüğünden biraz farklı bir şekilde. Beni heyecanlandıran şey, yapay zekanın insan yargısının yerini alma ihtimali değil, aksine hepimizin yeteneklerini ve karar alma becerilerini dramatik şekilde geliştirme potansiyeli. Property Finder özelinde önümüzdeki dönemde bunun hepimizin emlak arama şeklini tamamen dönüştüreceğini görüyorum. Yüzlerce ilan arasında filtreleme yapmak yerine, yapay zeka ile doğal konuşmalar yapacağız: "Bana iyi okulları olan, parklara yürüme mesafesinde, İstanbul'da büyüdüğüm yere benzer ve aile dostu bir toplulukla beraber yaşayabileceğim bir ev bul." Yapay zeka sadece kriterlerinizi değil, yaşam tarzı tercihlerinizi ve kültürel geçmişinizi de anlayacak. Bence, yapay zeka başarısının en büyük darboğazı bilgi işlem gücü değil, kaliteli veri ve güven olacak. Dolayısıyla yapay zekayla “konuşarak” arama yapabileceğimiz geleceğe ulaşmak için geçmemiz gereken yol biraz daha temel. Property Finder'da bu geleceğe yönelik yatırım yaptığımız özellikler şöyle: geliştirilmiş görsel deneyimler, kapsamlı emlak verilerimiz, SuperAgent ağımız tarafından doğrulanmış mahalle ve topluluk bilgileri ve kişiselleştirilmiş öneri motorları. Emlak sektöründe, insanların en büyük finansal yatırımlarıyla uğraştığımız yerde, insan uzmanlığını korumak oldukça kritik bir önemde. Genel olarak bütün bunların yarattığı en büyük dönüşüm, insan sezgisi ve ilişki kurma becerisini yapay zekanın analitik gücüyle birleştiren yapay zeka destekli profesyonellerin ortaya çıkması. Burada bence en önemli nokta bunun beş yıl sürmeyeceği. Bu şu anda belli bir seviyede oluyor, üç ay sonra çok daha kuvvetli bir şekilde olacak, bir üç ay sonra çok daha hızlanacak, vs. Özetleyecek olursam bence yapay zekayı etkili şekilde kullanan insanlar, kullanmayanların kesinlikle yerini alacak, ama yapay zeka insanları tamamen değiştirmeyecek- özellikle yerel uzmanlığın vazgeçilmez olduğu karmaşık, ilişki odaklı sektörlerde. Ama bütün bunlar çok çok hızlı olacak, beş yıl gibi bir süre kesinlikle yok, birkaç ay belki de 1-2 yıldan bahsediyoruz.


AİLEM HER ŞEYİN MERKEZİNDE


İş dışında sizi en çok ne motive eder? Hayatınızda dengenizi korumak için nelere önem veriyorsunuz?

İş dışında beni en çok motive eden şey sürekli kendimi geliştirme ve öğrenme yolculuğu. Gelişmekte olan teknolojiler, liderlik felsefesi hakkında veya tamamen farklı alanlarla ilgili kitaplar okuyup yeni düşünce biçimleri keşfetmeye çalışıyorum. Evde de yeni teknolojilerle deneyler yapmayı çok seviyorum. Çocuklarımı da bu teknoloji projelerine dahil ediyorum ve birlikte yapay zeka araçlarından basit uygulamalar inşa etmek gibi projeler yapıyoruz. Bu anlar sadece eğlenceli değil- teknolojik değişimin hızlı temposuna bağlı kalmamı sağlıyor ve sıklıkla işe geri götürdüğüm fikirler veriyor. Yaptığım her şeyin merkezinde kesinlikle aile var. Sürekli yüksek performansın mutlu bir eve bağlı olduğuna çok derin bir şekilde inanıyorum. Bu sadece güzel bir düşünce değil- pratik bir gerçek. Kişisel temelimiz güçlü olduğunda, hesaplanmış riskler alabilir ve iş başarısını yönlendiren cesur kararlar verebiliriz. Egzersizi de çok disiplinli bir şekilde önceliklendiriyorum, çünkü açıkçası zaman içinde “sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” sözünün ne kadar doğru olduğunu şahsen gördüm.


BOĞAZİÇİ VE INSEAD BANA BÜYÜK DÜŞÜNMEYİ ÖĞRETTİ


Geriye dönüp baktığınızda, Boğaziçi Üniversitesi'nde aldığınız eğitimin ve INSEAD'deki MBA sürecinizin bu liderlik yolculuğunuzda nasıl bir etkisi oldu?


Boğaziçi'ne girdiğimde yaşadığım en büyük şoklardan biri etrafımdaki herkesin ne kadar başarılı ve zeki olduğuydu. Bu hayatımın erken döneminde benim için inanılmaz yüksek bir çıta belirledi. Bence "Bize en yakın beş kişinin ortalamasıyız" sözünde bir doğruluk payı var ve bu ortalama Boğaziçi sayesinde oldukça yüksek bir yere geldiği için kendimi her zaman çok şanslı hissettim. Tabii ki böyle bir yetenekle çevrili olmak beni kendi standartlarımı ve hedeflerimi de yükseltmeye zorladı. Bugün en yakın çevreme baktığım zaman arkadaşlarımın- eşim dahil olmak üzere- çoğunun hala o üniversite günlerinden olduğunu görüyorum ve bundan çok mutluyum. INSEAD da çevremdeki herkesin başarısı ve zekası açısından benzerdi ama onu benzersiz kılan herkesin ne kadar uluslararası düşünüyor olmasıydı. INSEAD bana "küresel vatandaşlık" dediğim şeyin kapısını açtı. Eğer sadece Türkiye'de kalsaydım bu tür bir düşünce tarzını geliştirmem çok daha zor olurdu. MBA bana fırsatları ve çözümleri yerel nüansları da saygı göstererek küresel bir mercekten görmeyi öğretti. Bugün geriye dönüp baktığımda bu iki kurumun bana bıraktığı prensipleri özetleyecek olursam aklıma şu üç prensip geliyor: Mükemmellik arayışı, çeşitlilik ile farklılığın gücü ve büyük düşünmenin önemi.


BİREYSEL DEĞİL, KOLEKTİF BAŞARI KALICIDIR


Bugünkü Ari Keşişoğlu, kariyerinin başındaki Ari'ye bir cümle söyleme şansı bulsaydı, ne derdi?

"İstisnai yeteneklerle gerçek ilişkiler kurmaya yatırım yap ve senden sonra da devam edecek sistemler ve etki yaratmaya odaklan- çünkü günün sonunda bir araya getirdiğin yetenekler, kurduğun güven ve başkalarının daha da ileriye götürebileceği temeller, peşinde koşabileceğin herhangi bir bireysel başarı veya tanınırlıktan çok daha önemli olacak." Genç Ari’nin bunu anlayabileceği konusunda şüphelerim var ama bu cümle anlamlı bir şey inşa etmekle ilgili öğrendiğim en temel gerçeği özetliyor: bireysel başarılarımız hiçbir zaman grup başarılarımızdan daha önemli değil. Yaptıklarımızdan geri kalanlar bir araya getirdiğimiz insanlar ve birlikte yarattığımız kalıcı etkiler. Geri kalan her şey- stratejiler, yenilikler, pazar zaferleri- hepsi geçici. Ama istisnai insanların en iyi işlerini yapmalarını sağlayan bir şey inşa ettiğimizde ve biz gittikten sonra da devam eden değer yarattığında, gerçekten başarılı olduğumuzu düşünebiliriz. Phil Knight bunu "Shoe Dog" kitabında mükemmel bir şekilde yakalamış. Nike'ın tüm çılgın yolculuğunu, iniş çıkışlarıyla birlikte düşündüğünde, başarının nihai ölçütünün basit olduğunu fark etmiş: bütün bunları tekrar yapar mıydın? Kendi yolculuğumu düşündüğümde- Türkiye'deki ilk start up'tan, global teknoloji devlerindeki zorluklara, Property Finder'ı bugünkü haline getirmeye kadar- tüm zor kararlara, uykusuz gecelere ve imkansız zorluklara rağmen, bu soruya cevabım kesinlikle “evet”. İşte o zaman gerçekten yapmaya değer bir şey bulduğunu anlıyorsun.



bottom of page